Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “İlim bir nurdur” olarak belirlendi.
Muhterem Müslümanlar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Mescid-i Nebevî’de biri dua ve niyazda bulunan, başkası ilimle meşgul olan iki küme gördü. Her iki kümenin da hayır üzere olduğunu söyledi. Akabinde “إ lakin bir muallim olarak gönderildim” buyurarak ilimle meşgul olanların yanına oturdu.
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam ilme ve irfana, bilgiye ve hikmete büyük değer verir. “Yaratan Rabbinin ismiyle oku!” emriyle başlayan birinci vahiy, bizleri kâinatı ve bütün varlığı vahyin ışığında okumaya ve anlamaya davet eder. “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ayet-i kerimesi, ilmin ve âlimin Allah katındaki bedelini gösterir. Rabbimizin kalem üzerine yemin etmesi, Kur’an-ı Kerim’de “Kalem” ismiyle müstakil bir mühletin bulunması da bayan erkek her mümin için ilmin ve bilginin ne derece değerli olduğuna işaret eder.
Kıymetli Müslümanlar!
İlim, insanlığa her alanda rehberlik eden çok pahalı bir hazinedir. Çünkü insan, kendini ilimle bilir. Rabbini ilimle tanır. Allah’ın bildirilerini ilimle anlar. Varlığın gaye ve hikmetini ilimle kavrar. Nefsini ilimle terbiye eder. Hakkı, adaleti, ahlakı, fazileti ve doğruyu ilimle öğrenir. Yaratıcısına karşı sorumluluklarını ve kulluk vazifelerini ilimle yerine getirir.
Değerli Müminler!
İlmin asıl sahibi Büyük Allah’tır. Allah Teâlâ, insanı yaratmış, ona bilmediklerini öğretmiştir. İlim tahsil etmenin gayesi da Cenâb-ı Hakkı tanımak, isteğini kazanmak ve insanlığa yararlı olmaktır. Bu gayelerden mahrum bir ilim insanlığa barış ve huzur değil savaş ve felaket getirir. Gerçekten Resûlüllah (s.a.s) Cenâb-ı Hakka şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Yarar vermeyen ilimden sana sığınırım.” “Allah’ım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Yarar verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır.”
Aziz Müslümanlar!
Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler miras olarak ne altın ne de gümüş bırakmışlardır; onların bıraktıkları yegâne miras ilimdir.” O halde Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in mirasına sahip çıkalım. İlmi, Hakkın sevgisini kazanmak için talep eden ve bildiğiyle amel edenlerden olalım. Yarınlarımızın teminatı olan evlatlarımızın ilim, irfan, hikmet ve hoş ahlakı kuşanmış bireyler olarak yetişmeleri için çaba gösterelim.
Kıymetli Kardeşlerim!
Önümüzdeki hafta on sekiz milyonu aşkın öğrencimizle üniversite öncesi okullarımız, akabinde da sekiz milyonu aşan öğrencimizle üniversitelerimiz eğitim öğretime başlayacaktır. En büyük zenginliğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi ilim, irfan, bilgi, hikmet ve hoş ahlakla yetiştirmek millet olarak en değerli sorumluluğumuzdur. Bu süreçte konutumuzun de bir eğitim yuvası olduğunu unutmayalım. Evlatlarımızdan ilgi ve takviyemizi esirgemeyelim. Onlara okulu, öğretmeni, hocayı, kitabı sevdirelim. Bu vesileyle yeni eğitim-öğretim yılının öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, tüm ailelerimiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Ulu Rabbimden niyaz ediyorum.
Hutbemi en hoş muallim olan Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu muştusuyla bitiriyorum: “Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa Allah da ona cennete giden yolu kolaylaştırır.”