Yıllardır uykularımızdan uyandığımız, hafta sonlarımızı verdiğimiz, uğruna tatillere çıkamadığımız işyerimiz için ayrılık çanları çaldığında daima “haklıyız”dır. Tamam, itiraf edelim, işveren değilsek yasanın da yüzü, “prensipte” biraz daha bize dönüktür.
Haklı nedenlerimizi, bir bir sayarız; tüzel dünyada bir mana ihtiva edip etmediğine bakmaksızın. Zira, haklıyız!
Bakalım, ne durumlarda biz emekçiler haklıyız?
Çünkü, işçiyizdir ve fiyatımız hem vaktinde hem de tam ödenmiyordur.
Bir bakmışızdır, bağın başındaki gülen hızlar ağlayan hızlara dönmüştür. Ağzımızın suları aka aka karşılıklı anlaşarak ve memnuniyetle, hiç bitmeyecek bir seyahate çıkar gibi
çerçevesini çizdiğimiz “görev tanımlarımız” manasını o denli bir yitirmiştir ki; gayemizi kaybetmişizdir. Evvelce belirlenmiş çalışma kurallarına patronumuz uymuyordur, net!
Şimdi yeniden şu başlarken güller açan yüzümüzü solduran kimi beyanlar olmuş olabilir Ne üzere mi Escort Orhantepe
Peki tüm bunlar futbol dünyasında nasıl oluyor Sportif haklı sebep tam olarak neye deniyor