Love, Death & Robots’ın, ‘In Vaulted Halls Entombed’ (Tonozlu Salonda Gömülü) isimli 3. dönem 8. kısmı, H.P. Lovecraft’ın ikonik Cthulhu canavarına hürmet duruşunda bulunarak süper bir kısa sinema sunuyor. Birlikte, kısa sinemaya yakından bakarak Cthulhu referansını inceleyelim.
Dikkat: Bu içerik, Love, Death & Robots’ın 3. dönem 8. kısmını izlemeyenler için spoiler içeriyor.
Kaynak: https://www.hitc.com/en-gb/2022/05/21…
Geçtiğimiz günlerde Netflix’de yayınlanan Love, Death & Robots’ın 3. dönemi, daha korkutucu, daha karanlık ve hatta şiddet içerikli kısımlarıyla pek çok hayranın beğenisini kazandı.
Ağır ve etkileyici kısımlarıyla onayımızı alan yeni dönemin en acımasız kısımlarından biri kuşkusuz, bir küme askerin dağlık bir sığınaktan bir rehineyi kurtarmaya çalıştığı ‘Tonozlu Salonda Gömülü’ kısmı.
Olağanüstü bir iş olan Tonozlu Salonda Gömülü’nün direktör koltuğunda Jerome Chen oturuyor. Kısa sinemanın sonunda, usta fantezi roman müellifi H.P. Lovecraft’ın yarattığı tarihin en ikonik bilim kurgu canavarlarından biri olan Cthulhu’ya hürmet duruşunda bulunuluyor.
Artık, merceğimizi Tonozlu Salonda Gömülü’ye yaklaştıralım ve son sahnesini birlikte inceleyelim.
Kurtarmaları gereken rehinenin hayatını kaybettiğini gören askerler, tünelden çıkmak için dünya dışı yaratıklarla savaşır. Grup arkadaşlarının vefatlarına şahit olduktan sonra kapana kısılan Çavuş, Harper ve Spencer isimli üç asker, sığınağın merkezine yanlışsız kaçarken, Spencer yaratıklar tarafından öldürülür. Harper, geldikleri yoldan geri dönerek sığınaktan çıkmayı teklif eder, lakin merkezden gelen gizemli ses Çavuş’u tesiri altına almıştır.
İki asker, devasa bir canavarın zincirlenmiş olduğu sığınağın merkezinde bulunan büyük odaya girer.
Yaratık, alev rengi gözlerini açtığında, tiz çığlıklar her iki askerin de dizlerinin üzerine çökerek acı içinde kıvranmasına neden olur. O anda Harper, canavar zincirlerden kurtulup kaçarsa insanlığa ne olacağını görür —inanılmaz büyük bir yıkım ve cehennem ateşi.
Çavuş ise canavarın denetimi altına girerek, zincirlerden birini açmak için son kalan el bombasını kullanmaya çalışır.
Onu engellemeye çalışan Harper’a da bir bıçakla saldıran Çavuş trajik bir biçimde ölür. Harper son kurşunlarını canavara yanlışsız atarken, canavarın Tonozlu Salonda yankılanan “Beni Özgür Bırak” kelamları ile ekran kararır.
Kısa sinemanın son sahnesinde, Harper’ın nihayet dağın dışına çıktığını görüyoruz.
Harper kendi gözlerini bıçakla oymuştur ve bir şeyler mırıldanarak sığınaktan uzaklaşır. Bu sahnede, değişiktir ki, Christan Serratos’un seslendirdiği Harper karakteri Debra Wilson tarafından seslendiriliyor. Seslendirmenin değişmesi, Harper’ın canavar tarafından ele geçirildiğine işaret ediyor. Yani, canavar hapsolduğu dağdan özgür kalarak kaçıyor.
Artık, bu kısmı izleyen herkesin aklında olan soruya yoğunlaşalım: Canavar sahiden Cthulhu mu?
Love, Death & Robots’da, dağdaki mezar ve içinde hapsolan canavar hakkında açıklayıcı ayrıntılar verilmiyor. Buradaki bilgi eksikliği, olaylardaki gizemin ve arkasındaki paniğin tesirini artırmak için kasıtlı olarak yapılıyor. Ancak mezarın içindeki yaratık efsanevi Eldritch yaradanı Cthulhu’ya çarpıcı bir benzerlik gösteriyor. Kısmın sonunda da, Eldritch yaratığının tabiatını görmemize karşın, dizinin üretimcileri, yaratığın sahiden Cthulhu olup olmadığı konusunda açıklama yapmadı.
İkonik dokunaçlar, kanatlar ve çok sayıda alev renkli gözler, Cthulhu’nun tasvirinin temel ögelerini oluşturuyor.
Yaratıkla uzun müddet göz teması kurmanın, deliliğe, psikoza ve hatta beyin denetimine neden olduğu biliniyor, tıpkı Cthulhu üzere.
Lakin, bu canavarın birebir vakitte Cthulhu’nun kardeşi Kthanid isimli yaratık olma ihtimali de var.
Kthanid, Cthulhu’nun tasviriyle neredeyse tıpkı, fakat Cthulhu’nun gözleri koyu kırmızıyken, Kthanid’in gözleri alev renginde. Her iki ihtimalde de, dizideki canavar, müellif Lovecraft’a büyük bir referansta bulunuyor.
Siz Love, Death & Robots’ın 3. dönemi ve Tonozlu Salonda Gömülü kısmı hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
