Araştırmacılar, ester bileşiği sikloartenil ferulat’ın, kahverengi pirincin sıhhati geliştirici tesirlerinden esas sorumlu olduğunu bulmuşlardır. Kahverengi pirincin sıhhate yararları düzgün bilinir ve geniş çapta reklamı yapılır. Lakin bu eksiksiz özelliklerin tam olarak ne olduğu şimdiye kadar spekülasyonlara bahis oldu. Araştırmacılar yakın vakitte sikloartenil ferulatı (CAF) kahverengi pirincin ana antioksidan ve sitoprotektif bileşeni olarak tanımladılar. CAF, hücreleri direkt antioksidan tesirleri yoluyla ve dolaylı olarak hücreler içindeki antioksidanların üretimini artırarak gerilimden koruyabilir.
Asya diyetleri, dünyanın pirinç tüketiminin yaklaşık %90’ına katkıda bulunan temel bir tahıl olarak pirinci öne çıkarır. Bilhassa kahverengi pirincin birçok sıhhat faydası olduğu bilinmektedir. Diyete sistemli bir katkı olarak beden yükünü azaltmaya, kolesterolü düşürmeye ve iltihaplanmayı bastırmaya yardımcı olabilir. Kahverengi pirincin reaktif oksijen çeşitlerini nötralize etme ve hücresel hasarı tedbire yeteneği, sıhhati geliştirici tesirlerinin birçok için hayati ehemmiyete sahiptir. Evvelki çalışmalar, kahverengi pirinçteki antioksidan bileşiklerin hücreleri oksidatif gerilime karşı koruyabildiğini göstermiş olsa da, hangi ana bileşiğin bu yararlı özelliklere katkıda bulunduğuna dair bilgi uzun müddettir bir sır olarak kaldı.
Okayama Üniversitesi Etraf ve Hayat Bilimleri Enstitüsü’nden Profesör Yoshimasa Nakamura liderliğindeki yakın tarihli bir çalışmada, Japonya’dan araştırmacılar, sikloartenil ferulatı (CAF) kahverengi pirinçteki ana “sito-koruyucu” yahut hücre kollayıcı bileşik olarak tanımladılar. CAF, hibrit yapısı sayesinde eşsiz bir bileşiktir. Profesör Nakamura’nın açıkladığı üzere, “CAF, polifenol ve fitosterolün hibrit bir bileşiğidir ve antioksidan tesir ve kan yağını düşürücü tesir üzere çeşitli farmakolojik özelliklere sahip güçlü bir biyoaktif unsur olması beklenmektedir.”
International Journal of Molecular Sciences’ın 24. sayısının 1. sayısında 3 Ocak 2023 tarihinde yayınlanan çalışma, Dalian Polytechnic Üniversitesi’nden Hongyan Wu ve Okayama Üniversitesi Etraf ve Ömür Bilimleri Enstitüsü’nden Toshiyuki Nakamura tarafından ortak yazılmıştır. İçinde, araştırmacılar, hücreleri hidrojen peroksitin neden olduğu gerilimden koruyabildiğini göstererek CAF’nin antioksidan özelliklerine dair delil sağlıyorlar. Hidrojen peroksit, bir hücrenin metabolik süreçlerinin bir yan eseri olmasına karşın, bileşiğin olağandışı ölçüleri hücreler için toksik olabilir ve geri dönüşü olmayan hasara neden olabilir. Hücrelerin CAF ile işlenmesi, hidrojen peroksit tarafından indüklenen toksik gerilime karşı dirençlerini arttırdı. Ayrıyeten CAF, alfa-tokoferol ve gama-tokoferol ile karşılaştırıldığında hidrojen peroksit kaynaklı gerilime karşı daha fazla muhafaza sağlamıştır.
Araştırmanın iddialarına nazaran, kahverengi pirincin tam adedindeki CAF ölçüsü, kahverengi pirinçte bulunan öteki antioksidan bileşiklerden beş kat daha fazladır. Ayrıyeten CAF, antioksidanların üretimini kolaylaştıran bir enzim olan hem oksijenaz-1 yahut HO-1 konsantrasyonunu arttırır. Profesör Nakamura, “Burada CAF’nin, küçük moleküler yüklü antioksidan üreten enzim HO-1’in mRNA düzeyini, oksidatif hasara karşı dirençte sitoprotektif tesirler için gerekene misal konsantrasyonlarda değerli ölçüde artırdığını gösterdik” diye açıklıyor.
Araştırmacılar, inhibitörler kullanılarak HO-1 aktivitesini bloke etmenin CAF’nin antioksidan tesirini kıymetli ölçüde azalttığı deneyler yoluyla bu tesir sistemini daha da araştırdı. Yüksek bolluk ve eşsiz tesir düzeneği, CAF’nin kahverengi pirinçte en çok katkıda bulunan antioksidan olduğunun ispatıdır.
Bu çalışma sayesinde, araştırmacılar yalnızca kahverengi pirincin sıhhate olan yararlarının sırrını ortaya çıkarmakla kalmadı, birebir vakitte bu yararlardan büyük ölçüde sorumlu olan bileşeni de kilitlediler. Bu, tüketici sıhhatine odaklanan daha âlâ yeni desteklerin ve besin eserlerinin geliştirilmesinde CAF kullanımına müsaade verecektir. Optimist bir Profesör Nakamura’nın gözlemlediği üzere, ” Çalışmamız, CAF bazlı nutrasötikler üzere CAF’lerin fonksiyonelliğine dayalı yeni işlevsel besinlerin ve desteklerin geliştirilmesine yardımcı olabilir. “
Kaynağı:
